Elbette ülke puanımız açısından Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ne veda etmesi üzücüdür. Maçı tartışmayacağım, yıllardır Aslan’ın kalesini koruyan Muslera’nın rakibine tekme atması ve kızarmasını ona yakıştıramadım! Bak kardeş, 87’de kızardın, 10 dakika da maça ilave edildi değil mi? Sen takım kaptanısın örnek olman gerekirken, öfkeni kontrol edemedin! O kalan toplam 13 dakikada belki Galatasaray skoru eşitleyecek, ki eşitleme şansı vardı, onu da Aslan’ın elinden aldın farkında mısın? O kaptanlık bandına bu kırmızı hiç ama hiç yakışmadı!
Önce Daum gitti sonra da Serap…
Doğmak kadar ölümün de dünyanın kanunu olduğunu biliyoruz. Ne var ki insan sevdiklerini kaybettiği zaman yıkım büyük oluyor maalesef. Bizim kulvardaki dostlarımızın, meslektaşlarımızın vefat haberleri hız kesmiyor! Önce Christoph Daum, hemen ardından mesleğimizin kadın yazarlarından Serap Özaksoy’u kaybettik.
Daum benim penceremden özel bir fotoğraftır, keza Serap Özaksoy. Daum’un futbolda bıraktığı izler bir kenara, o içimizden birisiydi, Türkiye sevdalısıydı. Ülkemizde yaptığı iyilikleri, yardımları yazsak inanın buraya sığmaz. Özellikle Lösemili Çocuklar Vakfı’na yaptığı mali destekleri cümle alem biliyor. İşin özeti Doğu Alman kökenli Daum, adam gibi adamdı, asla unutulmaz. Olmadı Serap, çok üzdün dostlarını, beni de… Bizim kulvarın kraliçelerindendi Serap… Pozitif enerjinle, o gülücüklerinle, hep aklımızda kalacaksın Serap… Güzel dostlarım, mekanınız cennet, ışıklar yoldaşınız olsun.
Hesap günü geldi!
Beşiktaş, Lugano’ya yabancı değil, yolları ilk olarak geçen sezon Konferans Ligi’nde kesişmişti. Rıza Çalımbay’ın son dönemi… İstanbul’da 2-0 öne geçen Kartal ilk maçı 3-2 kaybetti. Rövanşı mı? Kartal, Lugano’yu 2-0 yenerek faturayı kesiverdi. Rastlantıya bakın ki, yine rakip Lugano… Kartal, 3-3’ün rövanşı için İnönü’de bugün sahaya çıkacak. Her türlü galibiyet Kartal’a yarar, biliyoruz. Yener mi? Bence yener? Artı, o taraftar önünde hangi takım olursa olsun, baskıya dayanamaz. Kaldı ki Kartal’ın Lugano’yu yenecek gücü de var, kalitesi de… Yeter ki, takım savunmasını iyi yapın, gerisini ofansif oyunculara bırakın…
Tek suçlu Gökhan mı?
Bu nasıl taraftarlık anlayışıdır, valla sizlere hiç yakıştıramadım! Gökhan Akkan, Rizespor kalecisi, takım kaptanı. Efendim, Fenerbahçe’den 5 gol yedi, taraftarlar (!) faturanın tamamını ona kestiler! Yapmayın, etmeyin, futbol kollektif oyundur, kaleci ise direkler arasında ‘yalnız adam’dır! Ne yani o toplar oraya gelinceye kadar diğer 10 kişinin hiç mi suçu yok, masum mu onlar?
